12 Mayıs 2010 Çarşamba

Çocukların Cinsel Kimlikleri

CİNSEL KİMLİK

“Oğlumuzun kamyonlar ve arabalarla oynamaması bizi kaygılandırıyor. Küçük kızlarla beraber oyuncak bebekler ve doldurulmuş hayvanlarla, rol yapma oyunları oynamayı tercih ediyor.”

Bu yaşta oğlanların çoğu oğlan, kızların çoğu kız olacaktır. Ancak cinslerin geleneksel rollerinde çaprazlaşma olması seyrek değildir. Bazı durumlarda daha az saldırgan olan oğlan, kızlarla oynamayı tercih eder, çünkü tanıdığı erkekler “sert” oynamaktadır. Veya kızlarla oynar, çünkü mevcut bütün oyun arkadaşları kızdır. Oyuncak bebekleri veya doldurulmuş hayvanları tercih edebilir çünkü bunlar oyun arkadaşlarının tercih ettiği oyuncaklardır.Ancak bazen bu oyuncaklar kız yaşıtlarından farklı olarak kullanılabilir (örneğin bebekle oynarken onu yeni doğmuş bir bebek değil, bir süper kahraman yerine koyarak oynarlar). Bazen küçük oğlanlar, daha büyük ablalarını geçme çabalan sırasında klasik cinsiyet hatlarında çapraz geçiş yapar, bazen de sadece meraklarını tatmin etmek için böyle davranırlar.

Üçüncü yaşta çocuklar kim olduklarını ve ne olacaklarını daha çok hissetmeye başlarlar; oğlanların çoğu ön planda erkek arkadaşlıklara, geleneksel erkek oyuncak ve oyunlarına döner- Ancak bu dönüşü yaptıktan sonra bile, günümüzün okul öncesi çağı çocukları önceki nesillerden farklı olarak ara sıra evcilik oynamayı sevmektedir. Birçoğu, babalarını taklit eder tarzda,bir oyuncak bebeği sallayacak, ona banyo yaptıracak, biberon verecek veya oyun kahramanları için yemek pişirecektir. Böyle bir davranış gösteren küçük çocuk iyi bir baba olduğu için teşvik edilmeli ve alkışlanmalıdır; anne olmaya çalıştığı için eleştirilmemelidir.

Ayrıca küçük oğlanlar, aileleri tarafından küçük askerler olmaya da zorlanmamalıdır. Bütün çocuklar fiziksel olarak aktif olmaya teşvik edilse de, resim çizmeyi, kitapları veya evciliği, topa vurmaya tercih eden oğlanlar tercihleri için eleştirilmemeli ve cezalandırılmamalıdır. Gerçek erkekler de okur, yazar ve evin işlerine karışır. Gerçek erkekler, yazar, doktor, araştırmacı, işadamı, ressam ve baba olurlar.Sadece profesyonel atlet değil.

Küçük oğlan çocuğunun cinsiyet rolünü çaprazladığını gören aileler, hemen onun homoseksüel eğilimler gösterdiğini düşünebilmektedir. Ancak böyle bir sonuç için çok erkendir. Cinsiyete dayalı davranış üç yaşma kadar yerleşmez ve hatta o noktada dahi, bir çocuğun oyuncak seçimi, ilerideki cinsel kimliğinin güvenilir bir işareti değildir.

“Kızımız, diğer kızlar, bebek arabalarında oyuncak bebek gezdirirken, erkeklerle sert oyunlar oynamayı seviyor. Hatta erkek olmak istediğini söyledi.”

Erken çocukluk, keşifler için bir zamandır. Bilimsel, sosyal ve entelektüel. Ancak büyük olasılıkla en önemli keşifler, küçük çocuğun kendisi ile ilgili keşifleridir. Ve bu keşifler önemli ölçüde deneylerle sağlanır.

Anne babalar, küçük çocuğun bilimsel ve entelektüel tercihlerle ilgili deneylerini alkışlasalar da (elbette oturma odasının halısına çok fazla meyve suyu dökülmesine sebep olmazlarsa) cinsel kimliği ile ilgili deneylerden rahatsız olurlar. Ancak cinsiyet deneyleri de aynı ölçüde normal ve bazen aynı ölçüde gereklidir.

Büyük olasılıkla, kızınız, sadece diğer yarının nasıl yaşadığını görmek istiyordur, ömür boyu o şekilde yaşamak değil. Merakı, erkek oyun arkadaşları ile uzun zaman geçirme sebebiyle artmış olabilir.Erkeklerin, ona izin verilemeyen birçok şeye izni olduğunu fark etmiş olabilir (Oğuz, bu kitaplığı yapmama yardım etmek istemez misin?). Cinsiyet hastalığının, kendisini ilgilendiren “erkek” oyuncaklarının esirgenmesinden (örneğin oyuncak tren veya blok seti) veya eşofmanlarla çok daha rahatken narin elbiseler giymeye zorlanmasından kaynaklanabilir. “Erkek olmak istiyorum” cümlesini şok yaratmak için söylemiş olması da olasıdır – küçük çocuklar, anne babalarını şaşırtmaktan tuhaf bir zevk alır veya isyankâr tarafı, bu seçeneği ileri sürmenin sizin kızgınlığınızı artırdığını görmüştür. Sebep ne olursa olsun, kızınızın tavrında kaygılanacak bir şey yoktur.

Kızınızın cinsiyet deneyiyle ilgili kavga etmeyin – hatta yorum dahi yapmayın. Ona, oğlunuza verdiğinizden daha az özgürlük vermeyin. İstediği şekilde oynamasına izin verin. (“Kızlar onu yapmaz” demek yerine). İstediği kişilerle yakınlaşmasını teşvik edin (eğer isteği o yöndeyse, kızlarla olduğu kadar, erkeklerle de oyun randevuları ayarlayın); istediğini giysin. Aynı zamanda, kadınlık ile ilgili onun izleyebileceği olumlu ayak izleri oluşturun; bir kız olmaktan mutlu olduğunu keşfedecektir.

Eğer üçüncü doğum gününü kutladıktan sonra (çocuklar cinsel kimliklerini üç yaş civarında daha net olarak ortaya koyar) kızınız hâlâ düzenli olarak kadın olmaktan duyduğu mutsuzluğu ifade ediyorsa (ve erkek-kız olmaktan mutluluk duyuyorsa) kaygılarınız konusunda doktoruyla görüşün.

“Oğlumuz araba ve kamyonlarla oynuyor ancak aldığımız bebeklere, onları sağa sola atmak dışında dokunmuyor.”

İki yaşında bir erkek çocuğu bebek arabasına yöneltebilirsiniz ancak “bebeklerle” oynatamazsınız aynı şekilde iki yaşında bir kızı oyuncak araba garajına yöneltebilirsiniz ancak “arabalarla” oynatamazsınız (eğer oğlunuz bebekle oynuyorsa bu, havaya atıp nasıl düştüğünü seyretmek için olabilir; eğer kızınız arabalarla oynuyorsa, bu, oyuncak aileyi gezmeye götürmek için olabilir). Giderek daha fazla sayıda aydın anne baba, oğullarına bebek, kızlarına araba alırken- bu durumu utanarak fark ederler. Cinsel stereotipler, bazı açılardan, bizim tahminlerimizden daha geçerlidir.

Erkek ve kızların ne olduğunun ne kadarı doğuştan, ne kadar eğitimden gelir? Elbette, geleneksel cinsel stereotipler bol miktarda kültürel destek görür; Araştırmacılar, anne babaların ve diğer kişilerin, daha başından kız ve erkeklere farklı düzeyde ilgi gösterdiklerini, yeni doğmuş kızlara çok daha yumuşak davrandıklarını ve kız bebeğin ağlamasına, erkekten çok daha çabuk tepki verdiklerini ortaya koymuşlardır. Kızlara sarılır, erkeklere daha sert davranılır. Kızlara “Sen ne tatlı bir kızsın?”, erkeklere “Ne büyük, ne kuvvetli bir çocuksun!” denir. İleride kızların aktiviteleri daha sınırlanır, erkeklere daha fazla özgürlük verilir. Anne baba kızlara hızla problem çözme yardımı yapar, erkeklerin ise “kendi başlarına çözmeleri” istenir. Küçük kızlarla sohbetlerde “duygu” kelimeleri yer alırken, erkeklerle sohbetler duygulardan çok “nesnelerle” ilgilidir.

Bazı sosyal beklentiler cinsiyet rolleri ile ilişkili olsa da, biyolojik temelli bazı eğilimler de vardır; bu durumda, bazı uzmanlar, kızlara ve erkeklere farklı şekilde davranılmasının (en azından kısmen), kız ve erkeklerin farklı davranmasından kaynaklandığını öne sürmüşlerdir. Beyin ve hormon farklılıkları, daha doğuştan belli olacak şekilde farklı davranış ve mizaçlar oluşturur. Genelde yeni doğan erkekler, fiziksel olarak daha aktif ve girişken, yeni doğan kızlar ise daha sessiz, yüzlere ve sesli uyaranlara daha açıktır. Tipik olarak erkekler, daha saldırgan, kızlar daha sosyaldir. Erkekler cisimlerle, kızlar kişilerle daha fazla ilgilenir.

Bütün stereotiplerle olduğu gibi, cinsel stereotipler de genellemelere dayalıdır. Bu stereotiplere tam olarak uymayan, hatta hiç uymayan, çok sayıda kız ve erkek vardır. Bazı kızlar geleneksel “erkek” işlerinde (anatomik, mekanik vb.) özellikle beceriklidir; bazı erkekler geleneksel “kız” işlerinde daha başarılıdır (dil ve eğitim gibi). Ancak çocukların çoğu geleneksel cinsel şekillerine rahatça girerler.Anne babalan onları cinsiyetsiz bir ortamda, cinsiyetsiz kitaplar, oyunlar, ve yaklaşımlarla büyütmeye çalışsa da…

Arada fark olması bazıları yaşasın farklılık diyecektir.Bir cinsin diğerinden daha iyi olduğu anlamına gelmez. Bunun tersine, toplum erkeklerin ve kadınların eşit fakat farklı olduğunu kabullenmeye başlamıştır. Doğanın kuvvetli etkisi, eğitimin hiç etkisi olmadığı anlamına da gelmez.

Oğlunuza geniş bir oyuncak çeşidi sunmaya devam edin, ancak kendisini ilgilendirmeyen oyuncaklarla oynamaya zorlamayın. Siz ne kadar iterseniz, o da o kadar geri çekilecektir. İki cinsle de oynama şansı verin, ancak kızları reddederse şikâyetçi olmayın. Spor salonunda davrandığı rahatlıkla duygularını ortaya koymasını teşvik edin ve olanak varsa, ona şefkatli, duyarlı ve cinsiyet ayrımcısı olmayan bir erkeğin önemli bir bileşenini sunun.

Oğlunuz için bir rol modeli olursanız, bir erkeğin günlük ev işlerini yapabildiğini, alt değiştirebildiğini, hikâye okuyabildiğini, çocuğu yıkayabildiğim, acıyan yerleri öpebildiğini ve bunları yaparken de beysbola vurduğu, bisikleti tamir ettiği ve eve yiyecek getirdiği doğallıkla yapabildiğini görmesi, çocuğunuzun hem erkekler hem de kadınlar hakkında olumlu duygular beslemesini ve her ikisinin sahip olduğu roller konusunda açık bir fikri olmasını sağlayacaktır.

Eğer ailede böyle bir baba modeli yoksa, ailenizden gönüllü bir akrabayı veya bir erkek arkadaşınızı, çocuğunuzla zaman geçirmek ve bu olumlu duygulan ona aşılamak için davet edin. Veya çocuğunuza, bir grup veya dini cemaatiniz aracılığı ile, bir örnek model bulun; çocuğunuzun doktoru, gereksinim duyduğunuz kaynaklan bulmanıza yardımcı olabilir.

0 yorum:

Yorum Gönder



sağlık Site istatistikleri