12 Mayıs 2010 Çarşamba

Çocukların Fiziksek Aktivitesi

FİZİKSEL OLARAK ÇOK AKTİF ÇOCUK

“Oğlum diğer küçük çocuklarla beraber olduğu zaman çok aktif. Saldırgan bir şekilde değil, ama diğer çocuklara pek yol vermiyor, dürtükleyerek kendine yol açıyor.Bu diğer çocukları zaman zaman rahatsız ediyor.”

Çocuğunuz gibi sert davranan çocuklar, başka bir çocuğu sıkıştırdıkları, ittikleri veya dürtükledikleri zaman, kötü bir amaç taşımazlar. Onlar çevrelerini “birinci elden” araştırıyorlardı ve diğer çocuklar bu çevrenin parçalarıdır. Bu sebeple, başkalarının duygularını ve haklannı göz önüne almaksızın, dürtükleyerek, iterek ilerlerler.

Başka bir gelişme faktörünün eksikliği, fizik teması, küçük çocuğun sosyalizasyonunun bir parçası haline getirir ; sözlü iletişim yeteneğinin sınırlı olması. “Merhaba, nasılsın?” demek yerine, küçük bir çocuk, kolunu dürterek arkadaşım selamlayabilir. Oyun arkadaşının yeni kamyonunu görmesi için odasına gelmesini istediği zaman, onu merdivenlerden yukarı neredeyse sürükleyerek çıkarabilir. Bir arkadaşının gitmesini istediğinde, onu basitçe kapıdan dışarı itebilir.

Problem, bu fiziksel ” iletişimin” diğer küçük çocuklar tarafından anlaşılamaması ve kabul görmemesidir. Onların sözel becerileri sınırlı olsa da, etraflarındaki kişilerin anne-baba, bakıcılar, kardeşler vb. onlarla sözlü iletişim kurmasına alışmışlardır. Arkadaşça bir dürtme, saldırgan, ısrarcı bir hamle olarak algılanabilir ve sıklıkla hoş karşılanmaz. Küçük çocuğun defterinde “Başkalarına, size davranılmasını istediğiniz gibi davranın” sözü kesinlikle yazmaz.

O zaman anne baba ne yapmalı? Aşağıdaki önerileri deneyin:

■ Çocuğunuzun sizinle olan fiziksel etkileşiminin kalitesini değerlendirin. Oyun alanından ayrılmayı reddettiği zaman, kolundan sertçe çekip götürüyor musunuz? Oyun grubunda uygunsuz davranışlarda bulunduğunda kulağından tutup götürüyor musunuz? Onu oyun için dürtüklüyor, çimdikliyor musunuz? Küçük çocuklar büyük taklitçilerdir. Sizin yukarıdaki şekillerde davranmanız, istemeden arkadaşlanna aynı şekilde davranmayı öğrenmesine sebep olur. Çocuğunuzun başkalarına karşı yumuşak olmasını istiyorsanız, kendi davranışlarınızı düzeltin.

■ Size nasıl davranmasına izin verdiğinize bakın. Birçok anne baba, evde bol miktarda fizik temasa izin verir ve çocuğa kendilerine sert davranmanın normal, ancak aynı şeyi başkalarına yapmanın yasak olduğu şeklinde kafa karıştırıcı bir mesaj gönderirler. Kulağınızı çektiğinde veya karnınıza başıyla tos vurduğunda, bunu sevmediğinizi belirtin, (aslında sizi rahatsız etmese de): “Lütfen bunu yapma, canım yanıyor.” Bazı temasların (sarılma, okşama, el sıkma) kabul edilebilir olduğunu, diğer bazılannınsa hoş karşılanmayacağını açıklayın. Kelimelerin, birisinin dikkatini çekmek için en iyi yol olduğunu açıklayın. Doldurulmuş hayvanlar ve oyuncak bebeklerle deneme yapmak da yardımcı olabilir.

■ Çocuğunuzun iyi niyetine eşlik eden iyi sosyal jestler öğrenmesine yardımcı olun. Onunla biraz resmileşin. Sabah odanıza geldiğinde, “Günaydın, seni görmek ne güzel!” veya benzeri nazik bir mesaj ile onu selamlayın. Uykudan uyandıktan, oyun randevusundan veya oyun parkından gelmesinden sonra da, belki bir el sıkışma ile selamlasın. Diğer aile bireyleri ile de çok iyi ilişkiler kurun ve çocuğunuzun da aynısını yapmasını teşvik edin.

ÖNDEN KOŞTURMA

“Oğlumla ne zaman dışarı çıksak, bir şeye bakmak için uzaklaşıyor ve caddeye doğru önümüzden koşuyor. Devamlı peşinden koşuyor ve çok kaygılanıyoruz.”

Birçok küçük çocuğun anne babası için, dışarı çıkıldığı anda kovalama başlar. Küçükler kendilerini serbest hissedip uzaklaşma eğilimindedirler (anne baba sağa gidiyorsa sola, sola gidiyorsa sağa, ileride karışık bir kavşak varsa tam yol ileri), bu da dışarı çıkmayı ciddi bir sorun haline getirir ve anne babanın bezgin ve yorgun düşmesine sebep olur.

Uzaklaşıp giden küçük bir çocuğu buna yönelten, anne babasını kızdırma isteği değil (belki bazen), keşfetme güdüsüdür. Keşif yolunun, süpermarketyolu ile aynı olmaması, çabalarını baskılamaz; uzaklara gitmenin veya hızla ileri koşmanın tehlikeli olabileceği fikri onu korkutmaz.

Çocuğunuzun güvenliğini ve programınızı (küçük çocukların seçtiği yol, dışarıdaki zamanınıza kaçınılmaz olarak bir saat ekler) korumak gerekse de, onun araştırmalarını teşvik etmek ve sokaklarla ilgili temel noktalan öğretmek de gereklidir. Bu amaçlann hepsini gerçekleştirmek için, iki çeşit dışarı çıkma biçimi düşünmeye başlamalısınız:

Anne babanın patron olduğu dışarı çıkmalar: Bazı yerlerin araştırılması tehlikeli olabilir: kalabalık bir yaya kaldırımı, caddenin ortası, çöp dolu bir alan. Güvenlik problemi söz konusu olduğunda ve kısa zamanda çok iş yapmanız gerektiğinde, çocuğunuzun merakı ikinci planda kalmalıdır. Bu gibi durumlarda önde koşamayacağım, geride kalamayacağını, elinizi tutması veya bebek arabasında yolculuk etmesi gerektiğini açıkça anlatın. Onu sorduğunuz sorular, etrafta gördükleriniz ile ilgili gözlemler, bir seri komik şarkı veya ana okulu tekerlemesi ile meşgul tutarsanız, yukandaki koşullarda uyum göstermesi mümkün olabilir.

Küçük bir köpek yavrusu gibi, küçük bir çocuk da, olası tehlikeler karşısında kendim güvenliğe alacak bilgiye sahip değildir. Siz olmadan caddeye veya kalabalığa doğru koşmaması gerektiğini, caddeye hiçbir zaman yalnız çıkmamayı, söylediğiniz anda ve söylediğiniz yerde “durmayı” öğrenmelidir. Çocuğunuz bu dersleri, kendi başına yürüme özgürlüğü olursa öğrenir. Eğitim sırasında, hızla caddeye çıkacak gibi görünse dahi, veya yanınızda kalmasını söylediğiniz halde önünüzde koşmakta ısrar ediyorsa, hemen çocuk arabasına (yanınızda varsa) veya bir “ara” vererek bir banka oturtun ya da elini sıkıca tutun. Kurallara uyacak kadar büyük olmazsa, kendi başına yürüyemeyeceğini sakin bir şekilde açıklayın.

Kurallan uygulamada kesin ve tutarlı olun bir gün koşmasına izin vermek, diğer gün vermemek, dersleri başansızhğa mahkûm eder. Küçük bir çocuğa sokakta nasıl davramlacağını kabul edilebilir bir düzeyde öğretmek, her dışarı çıkışta aynı kurallann ısrarlı bir şekilde sabırla tekranndan geçer. Ancak bu çabaya değer. Bu sokak sağduyusu gelişmemiş çocuklar ve köpek yavrularının (her zaman kontrol altında tutulanlarda bu gelişmez), problemin tam içine düşme riski çok yüksektir.’ (Küçük çocuğunuza, düzenli olarak kullanılan “trafik” komutlarını “dur”, “ilerle”, “kırmızı ışık”, “yeşil ışık” -öğretmek, onun güvenliğine katkıda bulunur.)

Çocuğunuz sizden uzaklaşmanın kaybolma ile sonuçlanabileceğini de bilmelidir. Bunu açıklayın ancak yanınızdan aynlırsa kendisini “çalabilecek” yabancıları veya tutuklayabilecek polisleri korkunç bir şekilde anlatarak gereksiz yere korkutmayın.

Küçük çocuk üç yılın sonuna geldiğinde, eğer önceden üzerinde anlaştığınız bir yerde örneğin bir köşede durup sizi beklemeyi kabul ediyorsa ve sözünü tutuyorsa, ileri fırlamasına izin verebilirsiniz. Ancak, çocuk görsel algılamasının, gelen bir aracın hızını ve uzaklığını değerlendirecek olgunluğa ulaştığı on yaşından önce, kalabalık bir caddede güvenle kendi başına karşıdan karşıya geçemez.

Küçük çocuğun patron olduğu dışarı çıkmalar: Zamanınız izin veriyorsa ve yol kabul edilebilir bir düzeyde güvenliyse, çocuğunuzun geziyi yönlendirmesine, bir kar yığınına tekme atmasına veya bir kediyi park etmiş bir aracın altına kaçana kadar kovalamasına izin verin. Koşu ayakkabılarınızı giyin, o koşmaya başladığında peşinden gitmeye hazır olun. Eğer ortak keşif rolü oynar.Bulduğu palamutların ilerideki meşe ağacından geldiğini gösterir, kokladığı çiçeğin san olduğunu belirtir, elinde gururla gösterdiği taşın içindeki parlak alanların adının mika olduğunu söylerseniz keşiflerinden çok daha fazla tatmin duyacaktır ( ve çok daha fazla şey öğrenecektir). Ancak bulgularım monopolize etmeyin ve çok entelektüel yaklaşmayın. Unutmayın, geziyi o yönetiyor.

Ve, elbette devamlı gözetimde bulunun başınızı çevirdiğiniz bir anda caddeye fırlaması veya kalabalığa dalması bir saniye sürer.

Çocuklarda Burun Akıntısı

DEVAMLI BURUN AKINTISI

“Oğlumuzun burnu neredeyse devamlı akıyor. Hasta veya rahatsız görünmüyor ancakyine de bir problem olmasından kaygılanıyoruz.”

Devamlı akan bir burun, küçük çocukların çoğu için normal değildir, ancak alerjik çocuklarda çok yaygındır. Akan bir burun, küçük çocuğu sadece rahatsız etse de, yaşı ilerlediğinde utanç kaynağı olabilir. Ek olarak, buna eşlik eden burun doluluğu, konuşmasını daha az anlaşılır hale getirir ve sonuçta konuşmaktan çekinmesine yol açabilir. Bu problemleri önlemek için, çocuğunuzun burun akıntısını doktorunuzla görüşün, belki de bir pediatrik alerji uzmanına şevki gerekebilir.

Küçük çocuklar akan burunlarını, ellerine ve elbisenin kollarına silme eğiliminde olduklarında, mukusu yüzlerine sıvarlar, bu yüzden küçük çocuğun devamlı akan burnunun en önemli yan etkisi, kızarmış-çatlamış yanaklardır. Eğer çocuğunuzun yanakları, burnunun altındaki bölge kızarırsa bir nemlendirici kullanın. Küçük çocuğunuza burnunu koluna veya kıyafetine değil, temiz bir kâğıt mendile veya normal mendile silmeyi de öğretebilirsiniz (ancak bunu düzenli hatırlaması için yıllar geçmesi gerekecektir).

Çocuklarda Diş Çıkartma ve Horlama

DİŞ ÇIKARMA NEDENİYLE GECELERİ UYANMA

“Kızımız, azı dişlerini çıkarmaya başladığından beri geceleri uyanır oldu. Hâlâ dişlerininmi onu rahatsız ettiğini yoksa bunun artık kötü bir alışkanlık haline mi geldiğini bilmiyorum.”

Çocuğunuzun gece uyanma alışkanlığını başlatan diş çıkarma ağrısı olabilir ancak ağrı geçtikten çok sonra dahi bu alışkanlığın devam etmesine sebep olan etken, büyük olasılıkla, ilk zamanlarda uyandığında aldığı tepkidir. Herkes gecede üç veya dört defa uyanıp tekrar uykuya dalarken, anne babadan ilgi görmeye koşullandırılmış olan bir çocuk, bunu sağlayana kadar tekrar uyumayacaktır.

HORLAMA

“Oğlum uykusunda horluyor,o kadar yüksek ses çıkarıyor ki holün sonundan duyabiliyoruz. Horlamanın bir çocuk için anormal olduğunu düşünüp, tasalanıyoruz.”

Horlama denilince genellikle büyük adamlar aklımıza gelir,küçük çocuklar değil. Ancak gece seslerinin en yükseklerinden bazıları, en küçük kaynaklardan gelir; araştırmalar çocukların %7-%9′unun horladığım göstermiştir. Anne babanın sigara içtiği evlerde oran daha yüksektir. Horlama üç ile altı yaş arasında en yüksek seviyeye ulaşsa da, sıklıkla çok daha önce ortaya çıkar.

Horlama, çocuğun solunumunun, büyümüş adenoidler (geniz eti) ve/veya bademcikler sebebiyle kısmen tıkanmasının yarattığı bir sestir. Burun-boğaz solunum yolundaki bu lenfatik doku parçalan, çocukta grip, soğuk algınlığı veya boğaz ağrısı olduğu zaman sıklıkla şişer ve bazen geçici horlamaya sebep olabilir. İnatçı alerjiler ve sürekli sigara dumanına maruz kalma da bademciklerin ve/veya adenoidlerin büyümesine yol açabilir. Ancak bazen, görünürde hiçbir sebep olmaksızın aşırı şekilde büyürler. Bu olduğunda, horlama sıklıkla gecenin bir parçası haline gelir; ancak, bademcikleri ve adenoidleri büyümüş olan bütün çocuklar horlamaz (görünüşe göre doğuştan gelen veya çevreden kaynaklanan bir duyarlılık söz konusudur.). Horlama dışında, büyümüş adenoidler ağızdan nefes alıp vermeye (hem gündüz hem gece), burundan konuşmaya ve özellikle uykuda gürültülü solunuma sebep olabilir.

Horlama, tek başına bir kaygı sebebi değildir. Bademcikler ve geniz etlerinin büyümesi durduğunda ve küçülmeye başladıklarında (yedi ila sekiz yaşından sonra) bu sorun giderek azalır. Ancak tıkayıcı uyku apnesi ile ilişkili olduğunda (çocuk uyuduğunda, horlama veya gürültülü solunum sırasında solunumda geçici bir durma; bazen gece sık sık uyanmanın sebebi olabilir), acil tıbbi değerlendirme gereklidir. Horlama özellikle inatçı ve çok yüksek sesle olduğunda (buna karar verebilmek güç olabilir çünkü bir anne baba için yüksek sesli olan, diğeri için güçlükle fark edilebilir düzeyde olabilir),

Küçük çocuğunuz horlama sırasında soluk alma çabasıyla duruyor gibi oluyorsa, geceleri nefes almakta zorlanıyor, boyun ve mide kaslarını kasıyorsa (çocuk soluk almaya çalıştığında bu kasların gerildiğini görebilirsiniz), horlama sırasında nefes almak için boğulur, kusar gibi oluyorsa, yatakta çok hareket ediyorsa, güzel bir gece uykusundan sonra yorgun ve uykulu görünüyorsa, büyüyüp serpilmiyorsa, horlayan çocukların küçük bir yüzdesinde görülen uyku apnesinden şüphelenin. Bu belirtilerden herhangi birini görürseniz çocuğunuzun doktoruna bildirin; bu konuda uzman olan bir hekimle görüşmeniz gerekebilir.

Tıkayıcı uyku apnesi, genellikle bir uyku laboratuarında, bir gecelik gözlemden sonra saptanır. Çocuk, rahat, eve benzeyen bir hastane odasında yatırılır, solunumunu, kalp atım hızım ve kan oksijen seviyelerini takip eden aletlere bağlı elektrotlar, acı vermeyecek şekilde yerleştirilir. Anne veya baba, yandaki yatakta ve yakındadır. Düzensiz solunum ve kalp atımının, oksijen yetmezliği ile beraber görülmesi, tıkayıcı uyku apnesini destekler. Çocukların %95′inden fazlasında başarılı olan tedavi, bademciklerin ve adenoidlerin çıkarılmasıdır. Cerrahi girişim, çocuğun normal solunum yapmasına olanak vermenin yanında, bu çocuklarda görülen sık tekrarlayan soğuk algınlıklarını, kronik kulak enfeksiyonlarını, burun akmaları ve göz yaşarmalarını azaltır veya ortadan kaldırır.

Bebeğin On Dokuzuncu Ayı

ÇOCUĞUNUZ ŞİMDİ NELER YAPIYOR OLABİLİR

Bu ayın sonunda çocuğunuz

■ Daha önce “yapabilmesi gereken” her şeyi yapabilmelidir.

Not: Eğer çocuğunuz bu aşamalara gelmediyse doktorunuza veya bakım hemşiresine başvurun. Bu gelişim hızı, çocuğunuz için tamamen normal olabilir (bazı çocuklar geç gelişir) ama değerlendirilmesi gerekir. Eğer çocuğunuz kontrol edilemiyorsa, iletişim kuramıyorsa, genellikle pasifse, sıklıkla olumsuz tepkiler veriyorsa, gülmüyorsa, ses çıkarmıyor veya pek az ses çıkarıyorsa, sizi iyi işitmiyor gibi görünüyorsa, devamlı huzursuzsa, sürekli ilgi bekliyorsa yine doktorunuza danışın (unutmayın ki, zamanından önce doğmuş olan bir yaşındaki bir çocuk çoğu kez aynı yaştaki çocukların gerisinde kalır. Bu gelişim farkı giderek azalır ve yaklaşık iki yaş civarında tümüyle kaybolur).

Çocuğunuz şunları da yapabilir:

■ Bir bebeği “besleyebilir”

■ 6 kelime kullanabilir

■ Merdiven çıkabilir

Çocuğunuzun şunları da yapması olasıdır:

■ 4 küplük bir kule yapabilir

■ İki resmi tanıyarak gösterebilir

Hatta çocuğunuz şunları bile yapabilir:

■ Vücudun altı kısmının ismini söyleyebilir (18 1/2 ayda)

■ Ellerini yıkayıp kurulayabilir


sağlık Site istatistikleri